Her sene Ocak ayında düzenli olarak yayınlanan Deloitte ‘Futbol Para Ligi’ raporunun 2021 versiyonuna göre, Avrupa’nın elit kulüplerinin bu sezon sonundaki toplam gelir kaybı 2 milyar avro civarında olacak. Avrupa Kulüpler Birliği (ECA) ve Juventus’un Başkanı Andrea Agnelli ise bu kaybın 6.5 ila 8.5 milyar avro olacağını düşünüyor. Kaybın esas boyutunu sezon bitene kadar tribünlere ne kadar seyircinin alınabileceği belirleyecek.
Dünya çapında aşılamanın başlaması ve bazı ülkelerde kısmen de olsa seyirciler stadyumlara dönmesi futbolun geleceği için umut veriyor. Ancak aşının mutasyona uğradığı haberleri ve pozitif test rakamlarındaki inişli çıkışlı grafik sebebiyle karantina önlemlerini arttıran ülkeleri de duymaktayız. Kulüplerin bu sezon bitmeden finansal anlamda son bir atılım yapabilmesi için önümüzde 3-4 aylık bir süreç var. Bu sürecin nasıl yönetileceği ise hayli belirsiz. Yaz aylarının başında ve sonunda peş peşe düzenlenecek olan UEFA EURO 2020 ve Tokyo 2020’nin akıbeti bile netleşmemişken, ulusal futbol liglerin durumu pek de iç açıcı gözükmüyor.
Bu şartlar altında, Ekim ayında alevlenip sönen ‘Avrupa Süper Ligi’ fikrinin yeniden canlanması kaçınılmazdı. 23 Ekim’de bu köşede kaleme aldığım yazıda da belirttiğim gibi, ne zaman Avrupa futbolu ekonomik bir darboğaza girse ya da UEFA’nın gelir paylaşım ve yarışma modelini değiştirdiği döngüler sona yaklaşsa, ECA hemen ‘ayrılık sinyalleri’ veriyor. Ancak her seferinde UEFA bu kulüplerin ağzına bal çalıp ve konuyu tatlıya bağlıyor.
Ancak bu sefer pandemi şartları sebebiyle içine düşülen ekonomik çukurun derinliği, ‘bal çalma operasyonu’nu yetersiz kılacak gibi duruyor. Avrupa’nın elit kulüplerini ayrılık çanlarını hiç olmadığı kadar sert çalıyor. Ben gene de ne kadar ‘elit’ olurlarsa olsunlar bu kulüplerin UEFA sisteminden çıkıp kendi özel liglerini kurmalarının pratikte ne mümkün ne de mantıklı olacağını düşünüyorum.
Bu seferki ayrılık sinyallerine karşı FIFA ve UEFA öncülüğünde tüm futbol konfederasyonları ilk defa toplu bir tepki gösterdiler. FIFA’nın resmi sitesinde yapılan açıklamada, medyada haberleri geçen ‘Avrupa Süper Ligi’ organizasyonunun FIFA ve konfederasyonları tarafından tanınmayacağı ve bu ligde yer alacak kulüp ve futbolcuların FIFA ve konfederasyonları bünyesinde düzenlenecek herhangi bir uluslararası yarışmaya dahil edilmeyeceği açıklandı.
Futbolun tepe örgütlerinin ilk defa böyle sert bir cevap verilmiş olması, akıllara iki konuyu getiriyor. Ya FIFA ve UEFA böyle bir ihtimali bu sefer gerçekten bir tehdit olarak görüyor ve pozisyonlarını erkenden almaya çalışıyorlar ya da zaten ekonomik şartların yerlerde süründüğü bir ortamda bu ayrılıkçı mesajlara karşı tüm kulüpleri ve futbolcuları dayanışma çatısına davet ediyorlar.
Avrupa futbolundaki dengeleri değerlendirirken yukarıda bahsettiğim UEFA döngülerini de denkleme katmak gerekiyor. Bu sezon sonu itibarıyla bitecek olan 2018-2021 döngüsünün ardından 2024’e kadar sürecek üç yıllık yeni bir döngüye gireceğiz. Avrupa’nın üçüncü düzey yarışması olacak UEFA Konferans Ligi yeni döngünün en büyük değişikliklerinden biri olacak.
ECA kulüplerini daha yakından ilgilendiren değişiklik ise pandeminin de etkisiyle düşen TV yayın hakları ve sponsorluk gelirleri sebebiyle UEFA’nın önümüzdeki beş yıl için Şampiyonlar Ligi’nde ödenecek primlerde indirime gidecek olması. Konferans Ligi, Avrupa genelinde daha çok takımın sisteme dahil olması ve pastanın bir miktar büyümesi anlamına gelse de, çoğunluğu düzenli Şampiyonlar Ligi mücadelesi veren ECA takımları için aslında pastadaki pay daralma eğiliminde olacak. Dolayısıyla UEFA’dan ayrılıp özel bir lig kurulması projesi temelde bu sebeple karşımıza çıkıyor. ECA, yeni oluşum için bir sonraki döngünün başlayacağı 2024’ü hedef yıl ilan etmiş durumda. 2021-2024 döngüsünde pandeminin gidişatı ve UEFA’nın finansal istikrarı, ECA’nın bu adımı atma kararını vermesinde temel etmenler olacak.
Avrupa Süper Ligi modelinin tartışılması gereken başka boyutları da var. Özellikle yarı kapalı bir lig olarak planlanan bu yapının nasıl organize edileceği, hem hukuki hem de sportif rekabet anlamında hayli tartışılacak gibi görünüyor. Bu tartışmayı, aynı şartlar ve hacimde olmasa da, FIBA ile Euroleague Basketball arasında uzun süredir takip etmekteyiz.
Eğer tarih tekerrürden ibaretse, önümüzdeki süreçte karşılıklı yoğun pazarlıkların ardından UEFA ve ECA ortak bir açıklama yapacak ve ‘şimdilik’ Avrupa Süper Ligi projesinin rafa kaldırıldığını açıklayacaklar. Sonuçta, ‘havuç-sopa’ denklemi her zaman çalışır.