(Bu yazı 23 Ekim 2020 tarihli 10’un Yeri Spor Bülteni’nde yayınlanmıştır.)
Ne zaman bir ekonomik kriz futbolu vursa, hemen Avrupa’nın elit kulüpleri bir araya gelip ‘Şampiyonlar Ligi’ne katılmak yerine kendi ligimizi kuracağız ve paraya para demeyeceğiz’ söylemlerine başlıyorlar. Covid-19 pandemisinin getirdiği ekonomik darboğazın etkilerinin iyice hissedilmeye başladığı bu günlerde gündemde yine benzer bir konu var: ‘Avrupa Premier Ligi’.
Geçtiğimiz hafta hızla gündeme giren ve İngiltere Premier League yönetiminin aynı hızla reddettiği ‘Büyük Resim Projesi’nden sonra, bu hafta da Manchester United ve Liverpool’un öncülüğünde Avrupa’nın Beş Büyük Ligi’ndeki elit takımları bir araya getirecek bir plan olduğu ortaya çıktı. ‘Avrupa Premier Ligi’ adıyla duyurulan bu planda, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne alternatif olacak, bahsi geçen kulüplerin çok daha fazla yönetimsel güce sahip olacağı ve İngiltere Premier League ile Euroleague Basketball’un bir füzyonu gibi düşünebileceğimiz bir lig formatı konuşuluyor.
Bu noktada, ‘déjà vu’ demek istiyorum. Çünkü biz bu ‘rüya’yı daha önce görmüştük. Uyandığımızda ise, elit kulüplerin daha fazla imtiyaza sahip olduklarını ancak turnuvaların yine UEFA’nın kontrolünde devam ettiğini fark etmiştik.
Ekonomik Kriz ve UEFA Döngüleri
Bu önerinin zamanlaması hakkında iki önemli konuya değinmek istiyorum. Birincisi, bu ayrılma mesajlarını mutlaka işler biraz sarpa sardığında, özellikle de küresel futbol ekonomisinde bir daralma olduğunda görürüz. Tahmin edersiniz ki Beş Büyük Lig’deki takımlar, transferlere çok büyük paralar harcadıkları için işler yolunda gitmeyince hemen isyan bayrağını çekerler. Çünkü en büyük yayın, sponsorluk ve maç günü gelirlerine sahip olan bu takımlar, genelde ekonomik kaynaklarını sonuna kadar zorlayarak transfer yaptıkları için en ufak aksaklık onları zor durumda bırakır.
Dolayısıyla, pandeminin getirdiği şartlar sebebiyle azalan ve hatta yok olan bazı gelir kalemleri, bu takımların hemen ‘ayrılma mesajı’ vermelerinin de yolunu açtı. 2019-20 sezonu bir şekilde geride bırakıldı ancak yeni sezonun henüz başındayız ve bu kulüpler şimdiden daha fazla para kazanabilecekleri formüller üretmeye başladılar bile.
İkinci konu ise, bu ayrılma mesajları mutlaka UEFA’nın yeni bir üç yıllık döngüye gireceği yıllarda karşımıza çıkar. Çünkü UEFA her üç yılda bir, büyük sistemsel değişikliklerin de yapılabileceği yeni bir döngüye girer. Örneğin, 2018-21 döngüsü bu sezon sonunda sona erecek ve 2021-24 döngüsü başlayacak. Bu döngüde UEFA’nın yeni Konferans Ligi de oynanmaya başlayacak. Bu dönemlerde UEFA yönetimi ile Avrupa Kulüpler Birliği (ECA) adeta dans etmeye başlar. Bu dansın sonunda da genelde UEFA kendi sistemini korumuş ama aynı zamanda ECA’nın taleplerinin çoğuna da boyun eğmiş olur.
Lobi için Koz Yaratma
ECA, bünyesinde Avrupa’daki tüm elit kulüplerin ve UEFA yarışmalarında sıklıkla gördüğümüz bazı diğer kulüplerin bulunduğu bir lobi kurumu aslında. Ancak son yıllarda o kadar güçlendi ki, UEFA’nın yönetim kuruluna iki üye verecek ve karar mekanizmalarında etkin rol oynayacak seviyeye geldiler. Böylece yukarıda bahsi geçen şartlar gerçekleştiği anda hızlıca lobi faaliyetlerine başlıyor ve istediklerini alabiliyorlar. Bunlar da çoğu zaman, kulüplere ödenen televizyon payının artması, ödül meblağlarının yükseltilmesi ve bahsi geçen liglere daha fazla kota verilmesi gibi imtiyazlar oluyor.
Avrupa Premier Ligi, tüm selefleri gibi kağıt üzerinde çok ihtişamlı görünse de, pratikte gerçekleşmesi aslında çok mümkün olmayan projelerden bir diğeri aslında. Nihayetinde, FIFA’nın regülatif çatısı altında ve UEFA’nın ekonomik ve sportif rekabet güvenceleri ile yarışmak varken, ekonomik belirsizliği hayli fazla ve alt yapısını kurmanın çok pahalı olacağı bir sistemden bahsediyoruz. Her ne kadar futbol kalitesi anlamında yüksek vaatleri olsa da, istikrar anlamında soru işaretleri bulunduran bu proje, ECA’nın UEFA’dan bazı imtiyazları koparmak için kullanacağı bir koz olmanın ötesine geçmeyecektir.
Ortaya çıktığında FIFA’nın da desteğini aldığı söylenen ancak FIFA Başkanı Infantino’nun hemen yalanladığı bu proje, ancak futbol severlerin gözlerini kapayıp güzel bir hayal görmesini sağlayacaktır.
10’un Yeri Spor Bülteni