İçeriğe geç

Spor. Ve de Spordan Fazlası

“Siyaset spora karışmasın” klişesini defalarca duyduk. Toplumsal yaşamda siyasetin müdahil olmadığı bir alan olamayacağına göre aslında bu sözü şöyle yorumlayabiliriz: “Siyaset ile sporun sağlıklı bir ilişkisi olsun.”

Fransa’da hayli gergin bir erken seçim süreci yaşandı. Avrupa genelinde yükselişte olan aşırı sağ düşüncenin Fransa’daki tezahürü olan Ulusal Birlik Partisi (RN), ilk tur sonunda salt çoğunluğu sağlayamasa da en yüksek oy oranına (%34) ulaşarak turu birinci sırada tamamlamıştı. Ancak geçtiğimiz hafta sonu yapılan ikinci tur seçimlerinde merkez ve sol ittifakıyla kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) meclisteki toplam 577 koltuğun 182’sini almayı başardı. Cumhurbaşkanı Macron’un desteğiyle kurulan Cumhuriyet için Hep Birlikte ittifakı 168 koltuk alırken, RN ise 143 koltukla üçüncü sırada kaldı. Dolayısıyla, hiçbir taraf salt çoğunluk barajını (289 milletvekili) aşamadı ve Ulusal Meclis’te çoğunluk sağlayamadı.

Peki bu seçim sürecinin yaklaşık iki hafta sonra Fransa’nın başkenti Paris’te başlayacak olan 33. Yaz Olimpiyat Oyunları üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Bu noktada birkaç önemli başlığın üzerinde durmakta fayda var: Aşırı milliyetçi görüşün yabancı düşmanlığı (ksenofobi) eğilimleri, seçim sonrasındaki belirsizlik ortamının organizasyona etkisi ve ‘Sportswashing’ konusu.

En önemli konudan başlayalım. İkinci tur sonuçlarından sonra ‘korkulan’ olmadı ve aşırı sağ görüşlü RN partisi mecliste salt çoğunluğu sağlayamadı. Oyunların ertelenme ihtimalinin dahi göz önünde bulundurulduğu bu sürecin yarattığı gerginliğin asıl sebebi, dünyanın dört bir yanından gelen sporcular, yöneticiler ve seyircilerin olduğu bir ortamda yükselen milliyetçi görüşün yaratabileceği ırkçı ve ayrımcı eğilimlerdi. Her ne kadar hala bu konuda karşıt görüşler olsa da, aşırı milliyetçi sağ parti RN’nin mecliste çoğunluk sağlayamamış olması sayesinde bu görüşün arkasındaki rüzgar da bir miktar dinmiş oldu.

İkinci konu ise seçim sonrası çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle oluşan siyasi belirsizlik ortamı. Her ne kadar Macron, önceki Başbakan Elisabeth Borne’un istifası ardından henüz Ocak 2024’te göreve getirdiği Gabriel Attal’ın seçimlerden sonra sunduğu istifasını kabul etmese de, hükümetin önümüzdeki kısa vadede yere sağlam basan bir duruşu olduğunu söylemek çok mümkün değil. Benzer şekilde, Oyunlar’ın tüm güvenliğinden sorumlu olan İç İşleri Bakanı Gerald Darmanin’in görevine devam edip etmeyeceği konusunda da hala soru işaretleri mevcut. Açılış töreninin halka açık şekilde Sen Nehri’nde yapılmasının planlandığı ve on binlerce polisin yer alacağı bir organizasyonda, göreve yeni gelecek bir iç işleri bakanının üzerinde çok büyük bir baskı olacağı aşikar.

Bir diğer konu, aslında Fransa ve Paris’e özel bir husus değil. Son yıllarda, özellikle Orta Doğu ülkelerinin ev sahipliğinde düzenlenen mega spor etkinlikleri kapsamında temelde insan hakları ihlalleri ve ifade özgürlüğü konuları üzerinden sıklıkla karşımıza çıkan ‘sportswashing’ (sporla aklama/aklanma) konusu, farklı bir boyuttan da olsa Fransa’nın da gündeminde yer alacak.

Fransa’daki siyaseten belirsizlik ortamı, dünyanın en önemli spor organizasyonu olan Yaz Olimpiyat Oyunları’nda yaşanacak her türlü olumlu ve olumsuz gelişmede hükümeti ve muhalefeti karşı karşıya getirecek ve gündemi belirleyecek. Fransızların ev sahipliğinde Haziran 2022’de düzenlenen UEFA Şampiyonlar Ligi final maçı organizasyonunda yaşananların henüz tazeliğini koruduğu bir ortamda çok sporlu, çok tesisli ve bir ay sürecek bir organizasyonun altından kalkıp kalkamayacakları büyük bir soruş işareti olarak karşımızda duruyor.

Paris kenti, 26 Temmuz’da resmi açılış töreni yapılacak olan Yaz Olimpiyat Oyunları’na, 1904 ve 1924’ten sonra üçüncü kez ev sahipliği yapacak ve Londra’dan sonra Oyunlar’a üç defa ev sahipliği yapan ikinci şehir unvanına sahip olacak.

Yedi yıldır bu ev sahipliğine hazırlanan ve toplamda 2.4 milyar avro harcanan Paris 2024’ün taşıdığı riskler büyük olsa da, tarihin en gösterişli Olimpiyat Oyunları’ndan birisi olması da beklentiler arasında.

Umarım, siyasetin gölgesinde kalmayan ve biz spor severlerin nefeslerimizi tutarak izleyebileceği bir organizasyon olur.

10’un Yeri Spor Bülteni #71: https://10unyerisporbulteni.substack.com/p/10un-yeri-spor-bulteni-71