Hayatımda hiçbir zaman bir yılın bitmesini bu kadar çok istediğimi hatırlamıyorum. Bu konuda yalnız olmadığıma da eminim. O yüzden iyi dileklerimi hemen paylaşmak istiyorum. Umarım 2021 yılı, hem evlerimizde hem de zihinlerimizde hapis kaldığımız 2020 yılı gibi olmaz.
Yıl sonlarında yazılan yazılar genelde yılın önemli olaylarının değerlendirildiği yazılar olur. Madem 2020’yi hatırlamak istemiyoruz, o zaman pandemi yüzünden iptal olan spor organizasyonları ve kaybettiğimiz önemli sporcular gibi konuları konuşmayalım. Onun yerine, 2021’de bizi hangi büyük yarışmalar bekliyor, biraz ondan bahsedelim.
Acı gerçeği baştan verelim. 2021’de Covid-19 hayatımızın önemli bir bölümünü işgal etmeye devam edecek. Öte yandan aşının bulunması, bize şu dönemde en çok ihtiyacımız olan umut ışığını sağlıyor. Bundan sonrası içinse ihtiyacımız olan iki şey inanç ve sabır.
Spor dünyasındaki en önemli organizasyonlar genelde çift sayılı (2018, 2020, 2022 vb.) yıllarda yapılır. Dolayısıyla 2021 yılı, normal şartlarda 2022 FIFA Dünya Kupası ve 2022 Kış Olimpiyat Oyunları öncesi bir geçiş yılı olacaktı. Ancak geçen yaz pandemi sebebiyle yapılamayan UEFA EURO 2020 ve Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları 2021’e ertelenince, spor tarihinin en yoğun (ve umarım keyifli) iki senesinin bizi beklediğini şimdiden söyleyebiliriz.
Geçtiğimiz yazdan bu yaza ertelenmek zorunda kalan EURO 2020, tüm futbolseverlerin hevesini kursağında bırakmıştı. Ama biz ülke olarak biraz daha fazla üzgündük. Çünkü bu turnuvaya katılmanın yanı sıra, turnuvadan hemen önce İstanbul’un ev sahipliğinde düzenlenecek olan UEFA Şampiyonlar Ligi Finali de pandemi yüzünden iptal edilmişti. Neyse ki UEFA yönetimi, 2021 finalini İstanbul’a vermeyi uygun gördü. Böylece 29 Mayıs’ta dünyanın en formda iki futbol takımının karşılaşacağı bu finalin heyecanını şehrimizde yaşama şansımız olacak.
Bu yaz düzenlenecek iki büyük spor etkinliğinden ilki olan EURO 2020, 11 Haziran – 11 Temmuz arasında gerçekleşecek. Milli takımımızın İtalya, İsviçre ve Galler ile A Grubu’nda yer aldığı bu turnuva, 12 farklı ülkenin ev sahipliğinde düzenlenecek. Ayrıca bu büyüklükte bir spor organizasyonunun, tarihte ilk defa bu kadar fazla sayıda ülkenin ortaklığında gerçekleşeceğine de şahit olacağız.
EURO 2020’nin hemen ardından Tokyo’da düzenlenecek 32. Yaz Olimpiyat Oyunları için ekranların başına yerleşeceğiz. Hatırlarsanız 2013 yılında 2020 Olimpiyat Oyunları’nın ev sahipliği yarışında finale İstanbul ve Tokyo kaldığında, ülkece müthiş bir heyecan yaşamış ancak bu yarışı kaybetmiştik. Şimdi tekrar baktığımızda ‘her şerde bir hayır vardır’ sözünün ne kadar doğru olduğunu görebiliyoruz.
Tokyo hükümeti, ertelenen Oyunlar yüzünden 15 milyar dolara çıkan bir bütçeyi karşılamak zorunda kalacak ve dünyanın dört bir yanından gelen sporcuların ve seyircilerin sağlığının korunması için birçok ek önlem almaları da gerekecek. Ayrıca Covid-19 sebebiyle Oyunlar’a katıl(a)mayacak sporcuların olacağını ve belki de dönemin şartları gereği organizasyonun tamamen seyircisiz yapılması gerekeceğini düşünürsek, İstanbul ucuz kurtuldu diyebiliriz. Olimpiyat Oyunları’nın son haftasında başlayacak Paralimpik Oyunları da unutmayalım. Tokyo’yu hayli zorlu bir yaz bekliyor.
2020 yılı içinde, tenis grand slamleri ve bisiklet turları gibi yıllık olarak düzenlenen turnuvaların hemen hepsi ya iptal oldu, ya ertelendi ya da büyük zorluklar altında gerçekleşti. 2021’in ilk gününde hepimizin temennisi, her sene dört gözle beklediğimiz bu yarışmaların en az sıkıntıyla gerçekleşmesi olacaktır.