Süper Lig Kulüpler Birliği Vakfı ve 1. Lig Kulüpler Birliği Derneği’nin ortaklaşa aldığı karar sonrası, hafta sonu oynanan maçlarda enteresan bir protesto gösterisi gerçekleşti. Süper Lig ve 1. Lig’de oynanan tüm maçlarda ilk düdükle beraber oyuncular mücadele etmeden bir dakika boyunca durdular ve yayıncı kuruluş olan Digiturk BeIN Spor Media Group’un yayın hakları ödemelerini zamanında yapmamasını protesto ettiler.
Kulüplerin böyle bir dayanışmada içerisinde bulunmaları ve seslerini duyurabilmek için toplu halde protesto gösterisi yapmaları bence son derece yerinde bir hareket. Ancak içinde bulunduğumuz durumda bazı anlaşılmaz noktalar mevcut. Olayın tarafları olan kulüp birlikleri, yayıncı kuruluş ve federasyonun resmi hesaplarından sırasıyla yaptıkları açıklamalar incelendiğinde, birilerinin doğru söylemediği anlaşılıyor. Ve ne yazık ki herhangi bir taraf herhangi bir belge sunmadığı için kimin bu konuyu çarpıttığını anlamamız mümkün değil.
Yapılan açıklamaların üzerinden gidelim.
Aşağıda gördüğünüz ilk açıklama, Süper Lig ve 1. Lig kulüplerini temsil eden birliklerin ortak kaleme aldığı ve Kulüpler Birliği (@kulupler) hesabından 18 Aralık saat 14:19’da yapıldı.
Bu açıklamayı takiben yayıncı kuruluş Digiturk BeIN Spor da saat 18:04’te kendi hesabından (@beINSPORTS_TR) aşağıdaki açıklamayı gerçekleştirdi.
Son olarak, aynı günün akşam saatlerinde Türkiye Futbol Federasyonu, resmi sitesinden aşağıdaki açıklamayı gerçekleştirdi.
Yapılan üç açıklamayı sırasıyla incelediğimizde yalnızca bir konunun net olduğunu söyleyebiliriz: Hiçbir tarafın ödenecek rakamlar üzerinde kesinleşmiş bir bilgisi yok. Kulüpler, kasalarına para girmediği için yayıncı kuruluşu suçluyorlar ancak ödemeyi yapmakla sorumlu taraf aslında TFF. Yayıncı kuruluş, kulüplere federasyonun bu sorumluluğunu hatırlattığı açıklamasında hem 2020/21 sezonunda geride kalan kısmın ödemesinin yapıldığını söylüyor hem de hala karşılıklı pazarlıkların sürdüğünden bahsediyor. Son olarak, TFF tarafı da yayıncı kuruluşun bahsettiği ödemelerin tamamını yapmadığını söylerken bir yandan da pazarlıkların sürdüğü görüşünü destekleyen bir açıklama yapıyor.
Kısacası, ortada netleşmemiş bir rakam var ve her taraf kendi kafasındaki rakama göre bir değerlendirme yapıyor. Dolayısıyla herkes kendine göre haklı durumdaymış gibi bir sonuca varılıyor. Hal böyle olunca da herkes birbirini gerçeği söylememekle suçluyor.
Bu durumun çözülmesi için acil olarak tarafların masaya tekrar oturması ve net bir rakamda anlaşmaları lazım. Aksi halde zaten ekonomik krizin ortasında bulunan ülke futbolu iyice kaosa sürüklenecek ve geriye ne yayınlanacak, ne de yönetilecek bir futbol kalmayacak…