(Bu yazı 10.11.2020 tarihli 10’un Yeri Spor Bülteni’nde yayınlanmıştır.)
FIFA’nın 2014 yılında çıkardığı ‘Arabulucularla Çalışmak için Yeni Yönetmelik’ dokümanı futbol dünyasında bir deprem etkisi yaratmıştı. O güne kadar FIFA Menajerlik Talimatı’yla kontrol altında çalışan menajerlik sistemi, 2015 Nisan ayı itibarıyla yerini ulusal federasyonların kendi kurgularını oluşturacağı bir yapıya bırakmıştı.
O dönemde bu yapının futbol dünyasında büyük zararlara sebep olacağını söyleyen akademisyenler ve uzmanlara kulak tıkayan FIFA, nihayetinde aynı çizgiye geldi. Geçtiğimiz iki yıldır menajerler ve futbol profesyonellerinin bulunduğu çalışma gruplarıyla birçok görüşme yapıldı ve yeni bir yönetmelik yayınlanmasına karar verildi. Yani eskisi gibi merkezi bir sisteme dönülmese de, merkezi standardizasyonun sağlanacağı yeni bir sisteme geçilecek.
İçinde bulunduğumuz futbol menajerliği (arabuluculuk) sisteminin en büyük açıklarından biri, merkezi sistem olmaması nedeniyle ulusal federasyonlara verilen lisanslama yetkisinde bir standardın yakalanamamış olmasıydı. Örnek vermek gerekirse, ilgili lisansı vermek için yazılı sınav ve mülakat sistemi uygulayan İspanya ve Fransa gibi ülkeler varken, Türkiye gibi lisans bedelini ödedikten sonra adli sicil kaydı dışında herhangi somut bir değerlendirmeden geçmeden bu lisansı veren (hatta satan demek daha doğru olabilir) ülkeler de mevcut. Dolayısıyla uluslararası transferler söz konusu olduğunda ciddi denklik sıkıntıları yaşanmakta.
Bir diğer konu ise, aslında yasak olmasına rağmen çoğu transferde bir menajerin üç tarafa (alan kulüp-satan kulüp-oyuncu) birden hizmet verip aynı işten üç komisyon almasıydı. FIFA’nın halihazırdaki kurallarına göre, bir menajerin en fazla iki tarafa hizmet etme hakkı bulunuyor. Açıkçası bu bile çok doğru bir uygulama değil. Sonuçta üç tarafın da çıkar ilişkisi söz konusu ve çoklu temsil durumlarında çıkar çatışması ve/veya hakkın yenmesi gibi durumların oluşması kaçınılmaz.
Son olarak, arabuluculuk talimatında belirtilen ancak net bir şekilde konmayan azami %3 komisyon alınması hususunun yeni çıkacak yönetmelikte daha net ve sıkı kurallara bağlanacağı belirtiliyor. Hedeflenen azami oranın oyuncunun yıllık maaşının %3’ü kadar olacağı, oyuncunun ve satın alan kulübün temsil edilmesi halinde bu rakamın %6 olacağı ya da kulübün ödediği transfer ücretinin azami %10’u kadar menajerlik ücreti alınabileceği yapılan öneriler arasında yer almakta.
Her ne kadar bu komisyon kısıtlamaları ve azami oranlar AB kanunları kapsamında tartışılacak olsa da, içinde bulunduğumuz serbest piyasa ekonomisi üzerinden orantısızca para kazanan bazı menajerlerin önü bir miktar kesilecektir.
2021’in yaz sonunda yürürlüğe girmesi beklenen yeni talimatı dört gözle bekliyoruz. Umarım, son yıllarda milyar dolar seviyesini aştığı söylenen toplam menajer ücretleri daha sıkı regüle edilebilir ve futbol dünyasının dışına çıkan bu para futbolun içerisinde kalabilir.